Gümüşhânevî (Kuddise
Sirruhû) Hazretleri'nin beyanı vechile; her kim yedi gün her sabah yirmi
beş kere: "Yâ Mâlike'l-mülki, yâ Hayyü, yâ Kayyûmü, yâ Ze'l-celâli
ve'l-ikrâmi ve lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâhi'l-'aliyyi'l-'azîm"
يَا مَالِكَ الْمُلْكِ، يَا حَيُّ، يَا قَيُّومُ، يَا ذَا الْجَلَالِ وَ الْإِكْرَامِ وَ لَا حَوْلَ وَ لَا قُوَّةَ إِلَّا بِااللهِ الْعَلِيِّ الْعَظِيمِ
يَا مَالِكَ الْمُلْكِ، يَا حَيُّ، يَا قَيُّومُ، يَا ذَا الْجَلَالِ وَ الْإِكْرَامِ وَ لَا حَوْلَ وَ لَا قُوَّةَ إِلَّا بِااللهِ الْعَلِيِّ الْعَظِيمِ
"Ey mülkün yegane maliki! Ya Hayy! Ya Kayyûm! Ey celal (ululuk, heybet) ve ikram sahibi!
'Aliyy ve 'Azîm (pek yüce ve çok büyük olan) Allâh'ın yardımı olmadan hiçbir (günahtan) dönüş ve hiçbir (ibadete) kuvvet yoktur" derse, (dünya ve ahiret hususunda) ne muradı (arzusu) varsa nail olur. [Ahmed Zıyâüddîn el-Gümüşhânevî, Mecmû'atü'l-ehzâb, Muhyiddîn ibni 'Arabî cildi, 2/608]
'Aliyy ve 'Azîm (pek yüce ve çok büyük olan) Allâh'ın yardımı olmadan hiçbir (günahtan) dönüş ve hiçbir (ibadete) kuvvet yoktur" derse, (dünya ve ahiret hususunda) ne muradı (arzusu) varsa nail olur. [Ahmed Zıyâüddîn el-Gümüşhânevî, Mecmû'atü'l-ehzâb, Muhyiddîn ibni 'Arabî cildi, 2/608]